Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 06 Ocak 2015
ANKARA (06 Ocak) – TSK unsurlarının, NATO’nun Afganistan’daki kararlı destek misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Başbakanlık Tezkeresi, TSK unsurlarının, NATO’nun Afganistan’da icra edeceği kararlı destek misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak için Türkiye üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, iki yıl süre istenilmesini öngörüyor.
.Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Başbakanlık Tezkeresi üzerinde hükümet adına söz aldı. Konuşmasına, yaşamını yitiren HDP Adana Milletvekili Murat Bozlak’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileyerek başlayan Yılmaz, yeni yılın, hem Türkiye’ye hem de bölgeye huzur, barış ve refah getirmesi temennisinde bulundu.
Yılmaz, Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle asırlardır bu bölge kaynaklı dünyayı etkileyen olayların merkezinde yer aldığını ve tarihi şekillendiren gelişmelerde önemli rol üstlendiğine işaretle Türkiye’nin köklü geçmişiyle dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerle uzun yıllara dayanan tarihi, kültürel ve diplomatik ilişkilere sahip olduğunu vurguladı. Yılmaz, Türkiye’den bu ilişkilerin gerektirdiği dayanışmanın gösterilmesinin beklendiğini kaydetti.
Türkiye’nin uluslararası güvenlik ve savunma politikasının temel unsurunu NATO üyeliğinin oluşturduğunu belirten Yılmaz, NATO’nun aynı zamanda ülkenin dış politikaya ilişkin kimliğinin temel unsurlarından biri olduğunu, Avrupa-Atlantik bölgesi ve ötesinde istikrar ve barışın temini amacıyla Kosova’dan Afganistan’a uzanan bir coğrafyada birçok görev ve harekâtı yürüttüğünü, uluslararası güven ve istikrara katkıda bulunduğunu aktardı.
Yılmaz, Türkiye’nin tarihi bağlara sahip olduğu ve yakın ilişkileri bulunan ülkelerden birisinin de Afganistan olduğunun altını çizerek iki ülke arasında ilişkilerin geçmişten günümüze çizdiği tabloyu ayrıntılarıyla anlattı.
Son 35 yıl içerisinde büyük çalkantılar yaşayan dost ve kardeş ülke Afganistan için BM Güvenlik Konseyi tarafından 2001 yılında çıkarılan Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti oluşturulduğunu anımsatan Yılmaz, bu kuvvetin amacı ve Türkiye’nin konumu ile ilgili de ayrıntılı bilgi verdi.
2009’dan bu yana Türkiye’nin yürüttüğü Kabil Bölge Komutanlığı güvenlik sorumluluğunu Afgan güvenlik kuvvetlerine devrederek Kabil bölgesinin çerçeve ülkesi olma sorumluluğunu sürdüreceğini bildiren Yılmaz, “Bu görev kapsamında eğitim, danışmanlık ve yardım faaliyetlerimizi icra edeceğimiz gibi, Kabil bölgesinde yürütülecek olan diğer ülke faaliyetlerinin de koordinasyonundan sorumlu olacağız. Misyon çerçevesinde Afganistan’daki toplam personel mevcudumuz yaklaşık 900 kişi olacaktır.” dedi. Yılmaz, Türkiye’nin 2 yıl boyunca Afganistan’ın dünyaya açılan en önemli kapısı olan Kabil Uluslararası Havaalanı’nın işletilmesini de üstlendiğini belirterek şunları söyledi:
“Kabil Uluslararası Havaalanı’nın işletilmesi görevi kapsamında dost ülkelerden Azerbaycan, Arnavutluk ve Makedonya’nın personeli de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir ve komutasında görev yapacaklardır. Bu kapsamda 90 Azerbaycan ve 30 Arnavutluk personelinin maaşı dâhil tüm masrafları, 13 Makedonya personelinin ise lojistik destek ihtiyaçları ülkemiz tarafından karşılanacaktır.
Türkiye Afganistan’daki yeni dönemde kuşkusuz çok önemli bir sorumluluk üstlenmiş olmaktadır. Ancak bu sorumluluk Türkiye’nin dost ve kardeş saydığı bu ülke için memnuniyetle üstleneceği bir sorumluluktur. Unutulmamalıdır ki üstlendiğimiz bu ve benzeri sorumluluklar, ittifakın önde gelen üyeleri arasında yer alan ülkemizin uluslararası barışın sağlanması ve korunmasına verdiği önemi vurgulamasının yanı sıra Türkiye’nin ittifakın gerek askeri gerekse siyasi etkinliğinin muhafazası yönünde kararlılığını da göstermektedir.
Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programını Afganistan’da yürütmekte olan ülkemizin söz konusu harekâta katkıda bulunmasının, Afganistan ile olan ikili ilişkilerimizin ve bölgede izlemekte olduğumuz dış politikamızın doğal bir uzantısını oluşturacağına inanmaktayız. Afganistan’da barış ve istikrarın tesisi için sürdürülen çabalara başından beri katkıda bulunan Türkiye, gelecekte de dostluk ve kardeşlik hisleri içerisinde, talep ettiği sürece Afgan halkının yanında bulunmaya devam edecektir.”
790’DAN FAZLA PROJE
Genel Kurul’da söz alan bir milletvekilinin “Afganistan’a güvenlik konusunda destek verilmesinden ziyade Afganistan’ın kalkınmasına destek verilse yerinde olur” ifadesini kullandığına işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin de tam bunu yaptığını vurguladı. Türkiye’nin, başta eğitim, sağlık, ulaşım ve tarım olmak üzere 790’dan fazla projeyi hayata geçirdiğini bildiren Yılmaz, şöyle dedi:
“Afganistan’da 2002’de öğrenci sayısı 1 milyonun altındayken 2012 yılı itibarıyla 7 milyonun üzerindedir ve bu 7 milyon öğrencinin 2,5 milyonu da kız öğrencidir. Kara yolu uzunluğu 2002’de 21 bin kilometreyken 2012’de 42 bin kilometrenin üzerine çıkmıştır. Yine, kişi başına düşen sağlık merkezi 2002’de her 100 bin kişiye 1 iken, bugün 20 bin kişiye 1 sağlık merkezi düşmektedir.
Afganistan’daki kalkınma yolunda bu alınan mesafenin yeterli olduğu söylenemez ancak kargaşanın olduğu yerde, kavganın olduğu yerde kalkınmadan bahsedebilmek, yatırımdan bahsedebilmek, gelişmeden bahsedebilmek mümkün değildir. Kalkınma ve refahın olması, mesafenin alınabilmesi için ülke içinde barışın, huzurun olması ve istikrarın sağlanması lazım. İşte, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afganistan tezkeresindeki amaçlarından birisi de Afganistan’daki istikrarın kurulmasına katkıda bulunmaktır. İstikrarın sağlanması halinde ülke kalkınması yolunda daha hızlı ve daha büyük mesafe alınacaktır.”