Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 25 Aralık 2014
ANKARA (25 Aralık) – Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, algı operasyonlarını iç siyasette de yaşadıklarına işaret ederek “Özellikle son dönemde yaşanan birçok olay… Çalkantılara, dalgalanmalara sebep olan birçok siyasi olayda medyanın benzer bir fonksiyon üstlendiğini gördük. Hakikatin yerine algının kullanılmaya çalışıldığını gördük. Algı operasyonlarına gerçekliğin kurban edildiğini gördük.” dedi.
RTÜK İletişim Merkezi Mobil Uygulama Lansmanı ve Radyo Eğilimleri Araştırması-2014 Sonuç Toplantısı’nda konuşan Akdoğan, RTÜK’ün, Türkiye’de özel televizyon ve radyoluculuğun gelişimi üzerine kurulduğunu anımsatarak “Ekran karartan kurum olarak çok gündeme geldi, tartışıldı. Ama doğal olarak elbette RTÜK gibi düzenleyen, denetleyen, sektörün önünü açan, yayıncılık teknolojisini yakından takip eden, bu konuda stratejiler, politikalar üreten bir kuruma da ihtiyaç olduğu şüphesiz. “ dedi.
Medya Okur Yazarlığı Dersi, Akıllı İşaretler, İzleyici Temsilciliği, İyi Uykular Çocuklar Projesi, Sayısal Kayıt Arşiv Analiz Teknolojisi gibi projelerin önemine işaret eden Akdoğan, şöyle devam etti:
“Bu alanda uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak, onları zorlamak, onların önünü açmak açısından da katkıları oldu. Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu. Bunun oluşmasında RTÜK’teki arkadaşlarımızın gerçekten önemli katkıları olduğunu biliyoruz. Reyting Yönetmeliğinin oluşturulması, Radyo Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanunu’nun hayata geçirilmesi, yürürlüğe girmesi gibi birçok konuda RTÜK gerçekten önemli işler yaptı.”
Akdoğan, bugün de Kamuoyu İzleyici Dinleyici Eğilimleri Araştırması-2014’ün sonuçlarının alınacağını belirterek, bunların önemli veriler olduğunu kaydetti.
28 MİLYON MOBİL İNTERNET KULLANIYOR
Nüfusun üçte birinden fazlasının, yani yaklaşık 28 milyonunun mobil internet kullandığını aktararak neredeyse hayatının büyük bir kısmını internet üzerinden devam ettiren yeni bir neslin bulunduğuna işaret eden Akdoğan, RTÜK’ün Mobil Akıllı Cihaz uygulamasının, bu açıdan önemli bir boşluğu dolduracağını vurgulayarak şöyle dedi:
“Bu sayede vatandaşlarımız gönüllü birer, yayın içeriğinin de elçisi aslında olacaklar. Hem kişisel görüşlerini, beğenilerini, değerlendirmelerini aktaracaklar ve RTÜK yayıncı kuruluşlarla bunları da paylaşacak. Yani izlenilen programlarla ilgili ne düşünüldü. Şikâyetler tabii RTÜK’ün doğal misyonu. Katılımcılık ve sivil inisiyatif açısından önemli. Bu araştırma önemli veriler ortaya koyacak.”
KAMU DİPLOMASİSİ
Kendisine bağlı birimlerin hep iletişim birimleri olduğunu anımsatan Akdoğan, “Aslında bir İletişim Bakanlığı gibi düşünülebilir. İletişim, kamu diplomasisi…” dedi. Kamu diplomasisi kavramının dünyada yeni yeni geliştiğini aktaran Akdoğan, “Bu sadece uluslararası kamuoyu oluşturmak, uluslararası kamuoyunu bilgilendirmek anlamına gelmiyor. Artık iç, dış birbiriyle bütünleşti. Dışarıda yaşanan bir gelişme aynı zamanda bizim gündemimizi de belirliyor. “ ifadesiyle şunları söyledi:
“Bu noktada Türkiye’nin tezlerini anlatabilmek, Türkiye’de yaşananlar konusunda doğru bilgilendirebilmek. Bu noktalarda bütün medya gibi bizim ilgili iletişim birimlerimizin de önemli bir misyon yüklenmesi gerektiğini görüyoruz. Çünkü artık dünyada güç mücadeleleri, çıkar çatışmaları, uluslararası zeminde verilen mücadelelerde medya bir enstrüman olarak kullanılıyor.
Yani bir iletişim aracı olmanın ötesinde artık bir mücadelenin enstrümanı, parçası olmuş durumda. Algı operasyonları, psikolojik harekat operasyonları, uluslararası veya ulusal düzeyde siyaset mühendisliği çabaları… Bunların enstrümanı, parçası haline gelmiş bir medya olgusu var. Sadece kamuoyunu bilgilendirmek, hakikatin peşinde koşmak, topluma gerçekleri anlatmak misyonunun ötesinde başka bir senaryonun parçası olan, çoğu zaman da bahsettiğim güç dengelerinde, çıkar çatışmalarında, siyaset mühendisliği çabalarında bir enstrüman olarak kullanılan veya kullanılmak istenen bir medya gerçeği de var önümüzde. Buna karşı kamu diplomasisi faaliyetleri büyük önem taşıyor.”
ALGI OPERASYONLARI
Medyanın umumi menfaat, ulusal çıkar, kamu yararı diye bir sosyal sorumluluk tarafı da bulunduğuna dikkati çeken Akdoğan, “Herkes bunu düşünmelidir. Yoksa herkes çıksın devletin tezlerini anlatsın anlamında söylemiyorum. Medyanın bir boyutuyla böyle bir misyonu da vardır. Ama burada önemli olan öncelikli olarak kamu kurumlarının tabii bu fonksiyonu görmesidir.” dedi.
Akdoğan, “Bu algı operasyonlarını biz iç siyasette de yaşıyoruz. Özellikle son dönemde yaşanan birçok olay… Çalkantılara, dalgalanmalara sebep olan birçok siyasi olayda medyanın benzer bir fonksiyon üstlendiğini gördük. Hakikatin yerine algının kullanılmaya çalışıldığını gördük. Algı operasyonlarına gerçekliğin kurban edildiğini gördük.” ifadesini kullandı. Akdoğan, bunların konuşulması ve tartışılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyle dedi:
“Basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü tartıştığımız ortamda, medyanın üstlendiği rolü, basın ahlakıyla basın özgürlüğünün nasıl eş zamanlı gelişmesi gerektiğini, bütün bunları da konuşmamız gerekiyor. Çünkü medya demokraside dördüncü kuvvet, demokraside gerçekten dördüncü kuvvettir, önemli bir parçasıdır, mütemmim cüzüdür demokratik toplumların. Ama o enstrümanın sadece kendisi, parçası değil, muhtevasıdır, üstlendiği rol, misyon aslında demokratikleşmenin bir parçası. O enstrümanı siz demokrasinin tam tersi amaçlar için antidemokratik çabaların bir parçası olarak da kullanabiliyorsunuz. Yani demokrasiyle yönetilmeyen ülkelerde de medya var. Bir fonksiyon görüyor.”