Davutoğlu: Kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz devlettir

Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 25 Aralık 2014

AHMET DAVUTOGLU

 

ANKARA (25 Aralık) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, topluma iletmek istediği üç mesajından birincisinin yaşamlarını sosyal hizmetler kapsamında sürdüren gençlere yönelik olduğunu belirterek, “Siz kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Başta ben olmak üzere bütün devlet kademeleri, sizin kimseniz olmak için gece gündüz çalışacaktır. Tek bir çocuğumuzun, tek bir gencimizin kendisini sahipsiz hissetmesine tahammülümüz yoktur. Başınızı dik tutun.” diye seslendi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen Sosyal Hizmet Modellerinden Yararlananların İstihdamına İlişkin Kura Töreni’ne katılan Davutoğlu,  yaptığı konuşmada, Başbakanlık görevine geldiği 4 ayı aşan sürede katıldığı en anlamlı tören olduğuna işaret ederek bu törenin insani, ahlaki ve sosyal boyutu bulunduğunu ve siyaset felsefelerini doğrudan yansıttığını vurguladı.

Hayatın her safhasında, her alanında bütün faaliyetlerin esasının insan olduğunun altını çizen Davutoğlu, “İnsan, eşrefi mahlûkat olma özelliğiyle her şeyin en güzeline layık bir varlıktır. Bu çerçevede bugün gençlerimizle kaderin bir cilvesi olarak, ellerinde olmayan sebeplerle diğer yaşıtlarından, benzer arkadaşlarından farklı hayat çizgisine sahip olan gençlerimizle bu insani boyutu yaşıyoruz. Bütün gençlerimiz hangi geçmişten gelmiş olursa olsun, hangi zorluklarla hayatın içinde olmuşlarsa olsun bizim nezdimizde eşittirler. Bu tören, insani boyutu olan tören. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

 

Davutoğlu, “Sosyal hayat içinde bütün gençlerimiz, bahsi geçen zorluklarla karşı karşıya kalma gerekçeleri ne olursa olsun sosyal hayatımızın ve geleceğimizin teminatlarıdır. Bu açıdan toplumumuzun her kesimini bu gençlerimize sahip çıkmak noktasında toplumsal duyarlığı artırmaya çağırıyorum.” dedi. Şefkatin, kudretin birleşmediği devletin, şefkatin ve merhametin buluşmadığı siyaset anlayışının meşru olamayacağını vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın şiarını her gün tekrar ediyoruz. Aslında insanı yaşatmak şefkatle olur ve merhametle olur. Sadece şefkat ve merhamet de yetmez, kudretle olur. Eğer bir devlet şefkat ve merhamet sahibi, kudret sahibi değilse acizleşir, eğer devlet kudret sahibi olur da şefkat ve merhametini yitirirse tiranlaşır, zorbalaşır. İşte çevremizde birçok ülkede gördüğümüz tablo. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve bizim devlet geleneğimizin en önemli vasfı, şefkatle ve kudreti birleştirmiş olmasıdır. Bu tören vesilesiyle 77 milyona seslenerek diyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir şefkati devletidir. Her gün vatandaşına şefkat eli uzanmaktadır, uzanacaktır. Eğer ekonomik kriz içindeyseniz kudretiniz yoksa sadece şefkatiniz varsa her gün bu gençlerimiz ve benzer zorluklarla karşılaşan o aziz vatandaşlarımız konusunda acı ıstırap hissedersiniz ama çözüm bulamazsınız.”

 

TOPLUMA ÜÇ MESAJ

Sosyal harcamaların 2002’den bu yana 20 kat arttığına, gayri safi milli hasıla içindeki payının yüzde 0.5’ten 1.5’e çıktığına ve 2015 yılı bütçesinde sosyal harcamaların toplamının 33 milyar liraya ulaştığına işaret eden Davutoğlu, koruma ihtiyacı hisseden gençlerin devletin kudretli ve şefkatli elini hissettiğini dile getirdi.

 

Davutoğlu, topluma üç mesaj iletmek istediğini, birinci mesajının gençlere yönelik olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Siz kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Başta ben olmak üzere bütün devlet kademeleri, sizin kimseniz olmak için gece gündüz çalışacaktır. Tek bir çocuğumuzun, tek bir gencimizin kendisini sahipsiz hissetmesine tahammülümüz yoktur. Başınızı dik tutun. Siz eğer bazı zorluklarla karşılaşmışsanız, bu sizin elinizden veya sizin kudretiniz içinde olan hususla ilgili değildir. Ben de annemi 4 yaşında kaybetmiştim. Eğer babamın dirayeti, şefkati ve beni büyüten ikinci annemin merhameti olmasaydı belki ben de sizlerin arasında olacaktım. Hiç kimse kendi kaderini tayin edemez. Dolayısıyla sakın ola ki bu zorluklar dolayısıyla kendinizi suçlamayın. Sizin bu zorluklar sebebiyle hiçbir kabahatiniz yoktur. Başınızı önünüze eğmenizi gerektiren hiçbir gerekçe yoktur. Onun için başınızı dik tutun. Bu atamalar sonrasında göreve başladığınızda sizinle aynı oda, aynı makamda çalışanlar arasında fark yoktur. Çalışmalarınızı, faaliyetlerinizi yaparken, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olma yanında pozitif ayrımcılığı hak eden kişiler olarak, her türlü görüşünüzü, kanaatinizi, talebinizi iletmekte tereddüt etmeyin. Bizim vazifemiz sizlere ulaşmaktır, sizlere destek olmaktır.”

 

BAŞINIZI DİK TUTUN

Gençler ve çocuklardan eğitimlerine önem vermelerini isteyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

 

“Birçok yurdu ziyaret ettiğimde maalesef motivasyonun istenilen ölçüde olmayabileceğini görüyorum. Birçok faaliyet, şahsi motivasyon ve çevre etkisiyle taçlanır. Bu konudaki zorluklarınızın, olabilecek psikolojik bazı zorlukların farkındayız. Sizler arasından çok büyük bilim adamları, devlet adamları, sanatkârların çıkacağına ben kesinlikle inanıyorum. Bu salona girmeden ziyaret ettiğimiz sergide değişik yurtlarımızda yapılan sanat eserlerini gördüğümde ne ince zarif bir ruh dünyasına sahip bu gençlerimiz dedim. Başınızı dik tutun, imkânlarınızı, kabiliyetlerinizi en iyi şekilde değerlendirin. Herkese gösterin ki kendine güvenenlerin aşamayacağı engel yoktur. Yeter ki her şeyimizi kaybedebiliriz ama özgüvenimizi kaybetmemeliyiz. Özgüveniniz olduğu zaman sosyal çevrede hak ettiğinizi alma ve devlet kademesinde en üst düzeyde görev alma imkânınız olacaktır.”

 

ESAS MERHAMET, ESAS ŞEFKAT

Bütün vatandaşlara, sosyal ve sivil toplum kesimlerine de seslenmek istediğini  belirten Başbakan Davutoğlu, “Bu mesele tabii ki devletin kudret ve şefkatiyle yürüyecektir. Ama devletin kudret ve şefkati dışında, sosyal barışı temin edecek olan en önemli maya, sosyal hayatta ortak değerler üzerinde yükselen sosyal merhamet duygusudur.” dedi.

 

Davutoğlu, koruyucu aile ve gönüllü elçi konumundaki bütün vatandaşlara teşekkür ederken Mersin’de bir koruyucu aileye yaptığı ziyareti anlattı. Ailenin kendi çocuklarıyla koruyucu ailesi oldukları çocuk arasında hiçbir ayrım yapmadıklarından büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.

 

İnsanlığın kıymetinin kendi evladına gösterdiği sevgiyle ölçülemeyeceğini vurgulayan Başbakan, “Kendi evladınıza göstereceğiniz sevgi, zaten doğanızdan gelen ve olmazsa olmaz bir hususiyettir. Esas merhamet, esas şefkat sosyal hayatta bu tür zorluklarla karşılaşmış olan diğer çocuklarımıza, kendi çocuğumuz gibi muamele etmekten kaynaklanır.” dedi.

 

Davutoğlu, koruyucu aile ve gönül elçileri olarak ailelerin mutlaka kendi çocuklarıyla değerlendirdikleri bu gençlere sahip çıkmaları tavsiyesinde bulundu ve “Mümkün olduğu kadar her bir aile, bu şekilde bir kardeşimizi sahiplense aslında toprağa öyle bir tohum atılmış olur ki bu tohum büyür, çınar olur. O aileyi de diğer aileleri de kuşatacak merhamet timsali haline dönüşür.” değerlendirmesi yaptı.

 

EN GÜZEL HEDİYE

Başbakan Davutoğlu, yurtdışında yetimhane açılmasına büyük önem verdiklerine dikkat çekerek birkaç ay önce Tanzanya’ya gittiğinde TİKA imkanlarıyla açılan bir yetimhaneyi ziyaret ettiğine değindi. Herkesin, yetimhanedeki çocukların gözlerindeki ışıltıyı görmesini istediğini kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:

 

“Dünyada hiçbir şey bir tek yetimin ışıltılı gözünden daha derin ve daha güzel değildir. Hz. Peygamberimiz onun için ‘yetim, yetim, yetim’ demiştir. Kendisi de yetim ve öksüzdü. Yine de kardeşlerimize seslenerek diyorum, ‘Siz, yetim ve öksüz bir peygamberin yolundasınız. Dolayısıyla hiçbir zaman özgüveninizi kaybetmeyin. Bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bu yetimlere ve öksüzlere sahip çıkmak, kimsesizlere sahip çıkmak konusunda lütfen sağınıza, solunuza bakmayın. Kendi kalbinizden gelen sesle bayramlarda, özel günlerde onlara sahip çıkmanın yanında hayatları boyunca karşılaşacakları güçlüklerde yanlarında olmak için gönül elçileri, koruyucu aile kavramını genişletelim. Hediyeleşirken bir fidan yanında, bir yetim bakma konusunda da hediye kavramımızı geliştirelim. En güzel hediye, bir yetimin başını okşamaktır, ona merhamet göstermektir, ona muhabbetle bakmaktır, ona yalnızlığını unutturmaktır, ona kimsesizliğini unutturmaktır.”

 

GÖREVİNİZİ MEMUR MANTIĞIYLA YAPMAYIN

Başbakan Davutoğlu, devlet kademesine ve yurtlarda görev alanlara da şöyle seslendi:

 

“Bütün memuriyet hizmeti  önemlidir, kutsaldır. Ama hiçbir memuriyet insani öz bakımından, bu çocuklarımızla, gençlerimizle ilgilenmek kadar kutsal ve ulvi değildir. Bunu memur mantığıyla yapmayın, bunu insani özünüze dayanarak yapın. Gece gündüz zor şartlarda kendi evladınıza gösterdiğiniz merhameti, bu çocuklarımıza gösterdiğiniz için teşekkür ediyoruz. Ama daha fazlasını yapmak durumundayız. Başlarını okşamak, bağrımıza basmak, ellerini tutmak, gözlerinin içine bakarak dilinizle değil gözünüzle ‘Biz, sizi seviyoruz’ demek durumundasınız. İşte o zaman muhatabınız olan o çocuk kimsesizliğini, yalnızlığını unutacak ve devletin bütün şefkatini yanında görecek. Biz, rutin bir devlet görevi olarak görmüyoruz bu vazifeleri. Ulvi bir görev, insani bir sorumluluk olarak görüyoruz.”

EN GEÇ NİSAN’DA

Sosyal hizmetler kapsamında istihdam hakkından yararlanacak gençler için başvuruların 10-22 Aralık arasında alındığını ve 2 bin 375 kişinin başvurduğunu belirten Başbakan, Nisan 2015’e kadar yeniden alım yapılacağını bildirdi. Başbakan Davutoğlu, “En geç Nisan ayında, inşallah çok daha fazla gencimizi mutlaka bu görevlendirmelerle hayatla barışık şekilde, hayata özgüvenle atılmalarını sağlayalım.” dedi.

 

Davutoğlu, hedeflerinin bütün gençlerin iş sahibi olmaları olduğunu vurgulayarak “Burada işadamlarımıza, sosyal sorumluluk gereği onlara da sesleniyorum, ne olur, devletle birlikte el ele bu iş imkânlarını genişletelim. Hiçbir gencimiz bu gerekçeyle sahipsiz ve kimsesiz kalmasın. Bu atamalar inşallah her yere yayılacak, işsiz hiçbir gencimiz kalmayacak.” diye konuştu.

 

Başbakan konuşmasını, gençlere yeni yaşamlarında başarı dilekleriyle ve “Siz kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti devletidir.” seslenişiyle tamamladı.

 

 

Facebook'ta Paylaş
Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :