Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 19 Aralık 2014
ANKARA (19 Aralık)- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Paralel Yapı” Operasyonu ile ilgili soruları yanıtlarken “Tutuksuz yargılanmalarının doğru olduğunu düşünüyorum.” dedi.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu ziyaretinin ardından gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Arınç’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
PARALEL YAPI- Suç delillerini ben görmedim. Benim önüme bu kişiler hakkındaki suç delilleri şunlardır diye kimse bir şey getirmedi. Bizler ilkeli siyaset yapmayı tercih etmiş kişileriz. İlkeli siyaset yapmayı kendisine görev bilen bir insan olarak söylüyorum. Bu kişilerin ne ile suçlandıkları konusunda kısmen bilgimiz var. Bunu da Bakanlar Kurulu toplantısından sonra anlattık. Tahşiyeciler diye bir grup çıkmış, bunlar Risale-i Nur’u yorumlamışlar, Gülen de bunları hedef göstermiş bazı aramalar yapılmış silah ve el bombaları bulunmuş. Bu bombaların emniyete ait olduğu iddiaları var. Bu kadarını biliyorum. Bunun dışında kim ne yapmış hangi deliller hangi belgeler var bilmiyorum bilmeme de gerek yok.
BENZERİ DAVALAR- Bu olayların benzerleri 6-7 senedir Türkiye’de dava konusu oldu. Ergenekon, Balyoz… Bu davalarda emekli generaller, muvazzaf subaylar, gazeteciler vs tutuklandılar 3-5 yıl mahkemeleri sürdü hatta milletvekillerinden bazıları seçilmiş olmalarına rağmen tahliye edilmedi. Kim ne derse desin hepimiz avukatız. Ben de siyasi davaları çok üstlendim ceza davaları çok üstlendim. Benim söylediğim şudur, tutuklama istisnaidir, tutuksuz yargılanmak asıldır. Yasin Börü ile ilgili olayda birçok görüntü var. Burada tutuklamazsanız insanlığa karşı adalete karşı suç işlemiş olursunuz. Bir kitap suretiyle, televizyon dizisi yapmak suretiyle bir konuşma veya eldeki deliller suçun hukuki vasfını değiştirecekse ve o kişinin de delilleri yok etme durumu yoksa tutuksuz yargılanabilir. O dönemde tutuklu olanlar tahliye edildi hatta verilen kararların da doğru olmadığı ve yeniden yargılanma gerektiği ortaya çıktı.
TUTUKSUZ YARGILANMA- İnsanları şahsi hürriyetlerinden uzak tutmak doğru değildir.
Tutuksuz yargılanmalarının daha doğru olacağını düşünüyorum. Hak nazarında ve adalet nazarında tutuksuz yargılanmanın esas olması lazım. Bugün verilecek kararı hep birlikte izleyeceğiz. İddianame yazılmadığı sürece delillerin en kadar ciddi olduğunu bilemeyiz. Tutuksuz yargılanmanın Türkiye’nin adaleti ve halkın vicdanını tatmin etmek açısından daha doğru olduğunu düşünüyorum.
ÇÖZÜM SÜRECİ- Mayıs ayını dikkate almamız lazım. Çözüm süreci veya Kürtlerin sonucu veya Kürt halkının tek temsilcisi HDP değil. Kürt kardeşlerimiz siyasi tercihlerini farklı şekillerde yaparlar. Bence birinci tercih her yerde AK Parti’dir. İkinci parti HDP’dir. Onların tehditleri olmasın inanın diğer bütün siyasi partiler Kürt kardeşlerimizin temsili olacaktır. Tekrar söylüyorum belki beni tahrik etmek için sordunuz ama iyi ki sordunuz. HDP, BDP veya diğer partiler birbirinin içine girmiş partilerdir ve Kürt kardeşlerimizin ilk tercihi değildir zoraki tercihtir. Tehdit korku altındaki tehditleridir. Biz Türkiye’nin tüm meselelerinde tüm partileri dikkate almak zorundayız.
SÖZÜ OLAN HERKES- Bazı platformlar var bizim dikkate alacağımız şekilde dizayn edilmemiş. Onlarla bu konuyu görüşmenin bir faydası olmayacak. Ama Hür Dava Partisi’ne baktığımız zaman yeni bir medeniyeti ihya etmek, insan ekseninde dünyamıza ve Türkiye’mize bakış açısı var. Hiç bir zaman silahı tercih etmemiş bir partidir. İnsan iki dil kullanır. Ya siyaset dili ya şiddet dili. Bu partiler siyaset dili kullanırken HDP şiddet dili kullanan bir partidir. Biraz önce 6-7-8 Ekim’deki vahşetten bahsettik. Kaldı ki Yasin Börü’nün bacağı bile onların maddi kıymetinden daha fazladır. Başlatıcıları onlar, sonradan özür dilemesi gereken ve daha sonra alay edenler sonrasında da niyet tutuklamalar oluyor diye şikâyet edenler yine onlar. Biz HDP’yi siyasi bir güç olarak çözüm sürecinin içinde önemli bir noktaya oturtmak istiyoruz. Onlar silahlı çatışmayı reddetmedikleri sürece bu rolleri sınırlı olacaktır. Bizim sözü olan anlatmak isteyen herkesle süreç içinde beraber olmamız lazım. Onlara düşen görev sadece İmralı’ya gitmek, oradan aldıkları talimatı kurye olarak Kandil’e götürmek oradan gelecek lafları buradaki bir kaç kişiye anlatmak olmamalı.
Vatandaşın can ve mal emniyeti olmadıkça biz çözüm sürecinden sağlıklı olarak bahsedemeyiz. Hükümet olarak kararlıyız bununda herkes tarafından bilinmesi lazım. Bütün talepleri yerine getiremeyiz belki ama elimizden geleni yapacağız. Çözüm süreci 77 milyonun meselesidir sadece HDP’nin meselesi değildir.