YETER ARTIK YETER

Kategori : Genel, Güncel - Etiketler :, , - Tarih : 18 Temmuz 2014

1014283_571989699532096_1590913711_n

 

 

Ben güncel siyasetle alakalı sürekli yazı yazan bir köşe yazarıyım. Günde en az on tane gazete okuyorum. Sosyal medyayı ve televizyon programlarını gündemi takip etmek için izliyorum. Daha önce Kars’ta kaybolan evladımız Mert’le alakalı bir yazı yazmıştım. İçim yanmıştı. Kahrolmuştum. Her gün gazetelere baktıkça , şiddete maruz kalan ya da hunharca öldürülen kadınlarla alakalı yazıları okudukça içim yanıyor.
İnsan sevdiğine, aşık olduğuna, eşine, çocuklarının anasına nasıl kıyar? Önce kadınlarımıza, kızlarımıza hemcinslerimin zulümlerinden bahsedeceğim. Sonra geleceğimiz olan evlatlarımıza yapılan tacizlerden, tecavüzlerden ve işlenen cinayetlerden bahsedeceğim. Her Allah’ın günü bir kadının öldürülmesinden, yaşadığı vahşetten, eziyetten bahsediliyor. Kahroluyorum. Kanım donuyor. Benim hemcinslerim nasıl, neden, niçin sevdiğine eziyet edip, canını alır ? Hem düşünüp hem de aramızda istişare yapalım. Vahşetlerin nedeni ne acaba? Sistemin bozukluğu mu yoksa temel sorun aileden gelen temel eğitim mi ya da aile içi şiddet mi, cinsel istismar mı, ekonomik problemler midini baskılar mı, töresel durumlar mı can alacak noktaya getiriyor. İnsan birlikte yola çıktığı, sevdiği, aşık olduğu, çocuklarının annesine, hayatını adadığı ya da kendisine hayatını adayan insana nasıl kıyar. Her şeyden önce karşısındaki kadının da bir can taşıdığını, güçsüz olduğunu, Peygamberimizin emaneti olduğunu nasıl unutur. Bir kadına şiddet göstermekle, öldürmekle adamlık mı olur. Kabadayılık mı olur. Yoksa egolar mı tatmin edilmiş olur. Güçsüz olana, çaresiz olana ayrıca bu eşin, sevdiğin, aşık olduğun, sana ömrünü adayan ya da sana evlat vermiş bir kadına nasıl zulüm edilir. Nasıl canına kıyılır. Ben kendi kendime şunu soruyorum. Her canlının onu doğuran, büyüten , belli bir yaşa getiren en kutsal varlığı annesi değil midir.
Zulüm eden kişinin, zulüm gören, öldürülen annesi ya da ablası ya da kardeşi ya da canından can kopan kendi evladı olsaydı ne yapardı acaba? İğneyi başkasına, çuvaldızı kendisine batırmak lazım . Ben zulmeden kişinin , kim olursa olsun kendi ailesinden birisine böyle bir zulmün yapılmasını kabulleneceğini düşünmüyorum. Ben kendi anneme, iki tane kız kardeşime, kendi evladıma, yeğenlerime, sevdiklerime Allah korusun böyle bir şey yapılmasını aklıma getirmek bile istemiyorum. İnanıyorum ki bu herkes için geçerlidir. İnsan bir anlık sinirle, hırsla olayları bazı noktalara getirip, çıkmaza sokuyor. Böylece bir anlık öfkeyle, geri dönülemeyecek felaketlere yol açıyor.
Bir şeyi bir anda, hiç düşünmeden, hırsla yapıp, sonradan pişman olmamak için sevgiyle, anlayışla , sorunları konuşarak diyalogla çözmek lazım. Bir kadının da birinin evladı, birinin ablası, kardeşi olduğunu unutmamak lazım. Bir anlık sinirle, hırsla yapılacak şeylerin nelere mal olacağını aklımızdan çıkarmamamız lazım. Kadına şiddete HAYIR. Çocuklarımıza yapılan istismarı, cinayetleri ise nefretle kınıyoruz. Çocuklarımıza yapılan bu davranışları yazmaya bile yüreğim el vermiyorken , bir insana, bir sabiye, bir ana kuzusuna bu davranışları nasıl yapar ve canına kıyar. Bunları konuşmaya, dile getirmeye bile vicdanım el vermezken, nasıl bir evlada , bir masuma, bir meleğe kıyılır.
Yaklaşık altı bin tane kayıp çocuğumuzun akıbetiyle alakalı hükümetin ve emniyet teşkilatının gerekli adımları atmasını bekliyoruz.
TİMUR ÖZGÖNÜL

Facebook'ta Paylaş
Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :